Dış ticarette kullanılan
ödeme şekilleri, genel itibarı ile uluslararası ticaret yapmanın gerekleri ve
riskleri harmanlanarak, ihracatçı ve ithalatçı firmaların arasındaki mutabakata
bağlı olarak seçilebilecek yöntemleri barındırmaktadır.
Genel olarak her
ihracatçı peşin ödeme ile, ithalatçı ise mümkünse uzun bir vade barındıracak ödeme
planı ile mal mukabili çalışmak ister. Bu noktada firmaların karşılıklı güveni,
sektörel yapı, arz-talep dengesi, firmaların mali yapısı, finansal risk
politikaları gibi pek çok etken vardır.
- İhracatçı açısından en
garantili ödeme şekilleri sırası ile peşin ödeme ve akreditiftir.
- İthalatçı için ise Mal
mukabili ve vesaik mukabilidir.
DIŞ TİCARETTE ÖDEME ŞEKİLLERİ
a) Peşin Ödeme (Cash/ Advance Payment)
Bu ödeme şeklinde alıcı
yani ithalatçın firma, sipariş aşamasında ya da sevkiyattan önce mal bedelini
peşin ödemektedir. Malın üretimine başlanması ödeme şartına bağlanmış ve
sevkiyat için ileri tarihli bir takvim verilmiş ise, ithalatçı firma, ihracatçı
firmayı bir anlamda finanse ediyor da denebilir. Bu ödeme şkli ithalatçı için
ciddi riskler barındırmaktadır. Üretim ve sevkiyat programlarının gecikmesi,
hatta malzemenin gönderilmemesi ya da gelen malzemenin hatalı, kalitesiz ya da
eksik çıkması gibi olumsuz durumlar yaşanırsa, ithalatçı ödemeyi baştan yaptığı
için elinde her hangi bir güvence olmayacaktır.
Prefinansman: Garantili peşin
döviz olarak adlandırılan bu yöntemde
ithalatçının bankası,
ihracatçı adına havale
yaparken, anlaşmaya uygun malın
zamanında gönderilmediği ya da para
iade edilmediği takdirde
gönderilen peşin dövizin
faizi ile birlikte
ithalatçıya geri gönderileceğine dair
ihracatçının bankasından garanti
istemektedir. Buna
prefinansman adı verilir. Bu noktada garantör banka
ithalatçı tarafından gönderilen
parayı, ihracatçıya teslim etmeden
önce teminat mektubu
ister.
b)
Mal Karşılığı Ödeme Şekli (Cash Against Goods)
İhracatçı için en riskli
ödeme şeklidir. İhracatçı herhangi bir ödeme almadan malı sevkiyatı yapacak
olan firmaya teslim eder, ithalatçının ülkesinde malın gümrükten çekilmesi için
gereken resmi evrakları, mal karayolu ya da havayolu ile gidiyorsa mal
beraberinde, denizyolu ile gidiyorsa, posta veya kurye aracılığı ile ithalatçıya
gönderir. İthalatçı mal bedelini, aralarındaki anlaşmaya göre ya malzeme
kendisine ulaştığında, ya da fatura üzerinde belirlenmiş bir vade süresi
sonunda yapar.
Peşin ödemenin tersine
bu kez ihracatçı, ithalatçıyı finanse etmekte ve mal bedelinin ödenmemesi
ihtimaline karşın tüm riskleri kendi üzerine almaktadır.
Bu tip bir ticaret
öncesinde ihracatçı, ithalatçı firmanınmali durumunu tespit etmek ve mal
mukabili satış bedelini garanti altına almak için şu yolları izleyebilir:
- İthalatçı hakkında
enformasyon firmalarından rapor alabilir,
- İthalatçının bir bankadan,
ödemenin yapılacağına dair garanti mektubu vermesi istenebilir.
- Eximbank gibi ihracat
sigortası yaparak sevkiyat bedelini garanti altına alan firmalarla çalışabilir
- Belli bir komisyon
karşılığında vadelli mal mukabili faturaları factoring bankalarına kırdırılarak
mal bedelinin masraflar çıktıktan sonraki kısmı bankadan tahsil edilebilir.
Banka
Denetiminde Mal Karşılığı Ödeme Şekli: Mal bedelinin mal
mukabili olarak ödendiği ihracatlarda kimi zaman vesaiklerin transferinin banka
aracılığı ile yapılması, aynı zamanda banka transferinin belli bankalar
aracılığı ile yapılacağına dair bir mutabakat olabilir, ticarete konu ülkelerden birinin mevzuatı bunu
gerektirebilir. Bu durumda unutulmamalıdır ki, bankalar sadece vesaiklerin
ulaştırılmasından sorumludur, ödeme hakkında herhangi bir yükümlülükleri
yoktur. Vesaikleri herhangi bir ödeme makbuzu talep etmeden alıcıya teslim
ederler.
Kabul Kredili
Ödeme (Poliçeli ödeme): Bu ödeme şeklinde,
ithalatçı bankası, mal mukabili ticaretin sonunda belli bir vade süresinde,
ihracatçıya fatura bedelini ödeyeceğine dair geri dönülemez taahhüd
vermektedir. Kabul kredili ödemede, vade, kambiyo senetlerinden
poliçe vasıtasıyla belirlenmekte
olup diğer poliçelerden
tek farkı, genellikle poliçe
bedelinin vadesinde ödeneceği
hususunda bir bankanın
dönülemez taahhüdünü oluşturmaktadır.
c)
Vesaik Mukabili Ödeme
Şekli (Cash Against Documents)
İhracatçı sevkiyatın
ardından, orjinal evrak setini,
ithalatçının daha önce bildirdiği bankaya iletmek üzere kendi bankasına teslim eder.
İthalatçının
İhracatçı bankası , orijinal evrakları
ithalatçının bankasına yani
muhabir bankaya “remittance
letter” ekinde gönderir. Bu
mektupda, mal bedeli olan tutar ödenmeden, vesaikin teslim edilmeyeceğine dair
talimat yer almaktadır. Böylece
ithalatçı, mal bedelini ödemeden
orijinal evrakları bankadan
alamayacağı için, gümrükten malları
çekemeyecektir. (www.ihracat.co)
İhracatçı ödeme olmadan malların ithalatçının
ülkesindeki gümrükten çekilemeyeceğine dair güvence altındadır, ancak ithalatçı
sipariş üretildikten sonra vazgeçerse ve malzeme özel üretim yani farklı
firmalara satışı zor ya da mümkün olmayan bir mal ise, ya da mallar alıcının
ülkesine ulaştıktan sonra malları gümrükten çekmezse, yani kendi iradesiyle
veya bir probleme istinaden bu ticaretten vazgeçerse ihracatçı çift yönlü
navlun ve liman/ardiye/antrepo vs. masrafları karşılamak ve ihraç malının
yapısına bağlı olarak malların zarar görmesi mevzubahis olabilecektir.
Vesaik ödemede
bulunan tarafları şu
şekilde açıklayabiliriz.
Amir (principal):
Tahsil işlemi için
vesaiki bankasına veren
ihracatçı firma.
İhracatçının Bankası (Remitting Bank): Amirin vesaiki
verdiği banka
Muhatap(Drawee): Vesaikin tahsil
ve kabul için ibraz edildiği
alıcı yani ithalatçı firma.
Muhabir Banka (Collecting Bank): Tahsil
işlemine aracılık eden
banka.
d) Akreditifli Ödeme Şekli (Letter of Credit - L/C)
Bu ödeme şekli hem
ihracatçı hemde ithalatçıyı koruduğu ve anlaşmalarına dair özel maddelerin,
özel taleplerin yerine getirilmesine dair bankalar tarafından bir kontrol
süreci içerdiği için çok tercih edilir.
Akreditif başlangıcında ihracatçı
ve ithalatçı firmalar önceden anlaştığı üzere, ticareti belirleyecek detayların
yer aldığı bir metni kendi bankasına vermesi gerekir. Akreditif açmak için
bankalar ayrıca ihracatçının hazırladığı proforma faturaya da ihtiyaç
duymaktadır. İthalatçı akreditif açmadan önce eğer proforma üzerinde yer
almıyorsa mutlaka ihracatçının banka bilgilerini de almalıdır.
Akreditif'i en basit
şekilde bir "Koşullu
havale" olarak tanımlayabiliriz. Akreditif metninde, fatura
tutarı, akreditifin geçerliği olacağı süre, sevkiyat için belirlenen son
yükleme tarihi, teslim adresi, gümrük işlemlerinde gerekli olan orijinal evrakların
listesi ve ek olarak ithalatçının gerek duyduğu kalite evrakları ve benzeri
evraklar ve ayrıca tüm bu evraklar üzerinde özellikle yazılması istenen önemli
bilgiler belirtilir.
İthalatçının bankası akreditifi açmadan önce ihracatçı
mutlaka bir draft metin talep etmeli ve bu şekilde akreditife kendi insiyatifi
dışında, ya da mevcut şartlarda sağlanamayacak bir madde eklenmişse bu konuda
düzeltme talep etmesi gerekir. Örneğin Akreditif üzerinde yazan yükleme limanı
ismindeki basit bir hata bile, ihracatçının konşimentoya bu hatalı adı
yazdıramamasına ve bankaların kontrolünde bu hatanın tespit edilerek rezerv oluşmasına ve ithalatçının ödemeyi bekletmek
ya da malları reddederek ödemeyi yapmamak gibi bir hakka kavuşmasına sebep
olacaktır.
Akreditifte taraflar:
- Akreditif Amiri
(Aplicant, Orderer, Principal ): İthalatçı firma
- Amir Banka (Opening Bank, Issuing Bank) : İthalatçının bankası, yani akreditifi açan
banka
- İhbar Bankası
(Advising Bank) : İhracatçının bankası
- Lehdar (Beneficiary) : İhracatçı
akreditif
şeması
Akreditif süreci aşağıda
şekilde gerçekleşir:
1. İthalatçının kendi
bankasına akreditif açtırma
talimatını vermesi,
2. Akreditif metninin
mektup, telex, swift ile ihbar
bankasına gönderilmesi,
3. Akreditifin ihracatçıya
ihbar edilmesi,
4. Yükleme yapıldıktan
sonra dokümanların ihbar
bankasına ibrazı,
5. Dökümanların ya
da vesaikin kontrol
neticesi pozitif olduğunda,
eğer ihbar bankası
aynı zamanda bir
teyit ve ödeme
bankası ise ödemenin
yapılması, değilse evrakın amir
bankaya mal bedeli
tahsili için gönderilmesi.
6. Akreditifin teyitsiz
olması durumunda, mal
bedelinin tahsili için
evrakın amir bankaya
gönderilmesi, teyitli olması durumunda
ödeme ya da
rambursman talimatı gereğince
paranın tahsil edilmesi
ve evrakın amir
bankaya gönderilmesi,
7. Akreditif bedelinin
tahsili karşılığında evrakın
ithalatçıya teslim edilmesi,
AKREDİTİF TÜRLERİ
1-FONKSİYONLARINA GÖRE AKREDİTİFLER
a) Cayılabilir, Kabili Rücu
Akreditif (Receivable L/C)
Eğer açılan
akreditif cayılabilir nitelikte
ise, ihbar bankasına ve
dolayısıyla ihracatçıya haber
vermeksizin akreditif, amiri ve
dolayısıyla ithalatçı bankası
tarafından iptal edilebilmekte
ya da şartları
değiştirilebilmektedir. Bu bakımdan
ihracatçı açısından güvencesi
olmayan bir akreditiftir. (Tumay, 1986)
b) Dönülemez, Gayrikabili
Rücu Akreditif (Irrevocable
L/C)
Bir akreditifte
varolan dört tarafın
onayı olmaksızın iptal
edilemeyen ve değişiklik
yapılamayan akreditife,
gayrikabili rücu akreditif
adı verilir. Akreditif koşulları
yerine getirildiği takdirde, ihracatçı malın
bedelini mutlaka tahsil
edeceğinden, güvenilir bir akreditiftir.
c) Teyitsiz Akreditif
(Unconfirmed L/C)
Teyitsiz akreditifte, eğer akreditif
vesaik görüldüğünde ödemeli
ise, ihracatçı yükleme belgelerini
kendi bankasına verdiği
zaman, mal bedelini tahsil
edememekte, bankası tahsil için
evrakı akreditif bankasına
göndermektedir.Akreditif bankası,
gelen evrak koşullara
uyduğunda, ödemeyi havale etmektedir.
Vadeli ve
kabul kredili akreditifte
de, ihracatçının bankasi herhangi
bir kabul ya
da ödeme taahhüdü
vermeksizin, evrakı olduğu gibi
ithalatçının bankasına göndermektedir. Teyitsiz akreditifte, ihracatçının bankası
herhangi bir sorumluluk
yüklenmemekte, bir bakıma
ithalatçının bankasının uzatılmış bir kolu olarak faaliyet göstermektedir. (www.ihracat.co)
d) Teyitli Akreditif
(Confirmed L/C)
Teyitli akreditifte, ihracatçı sevk
evrakını kendi bankasına
verdiğinde mal bedelini
alabilmekte, vadeli akreditifte vade sonunda
parasını tahsil etmekte, kabul kredilide
ise kendi bankasından
aval alabilmektedir. Herhangi bir
anlaşmazlık olduğunda yerli
hukuk uygulanır.Teyitli akreditifin
bir başka avantajı
da akreditif vadesi
Türkiye’de dolarken, teyitsizde vade, ithalatçının ülkesinde
dolacağından, evrak gönderme süresinden
yararlanılmış olunur.
e) Döner Akreditif
(Rotatif, Revolving L/C)
Eğer ithalatçı
aynı türden malı
aynı ihracatçıdan sürekli
alıyor ise, bu takdirde
örneğin bir yıllık akreditif açtırarak
parasını bağlamasına gerek
yoktur. Açılan akreditif kullanıldığında, talimata gerek
kalmaksızın, otomatik olarak yenilenir.
f) Devredilebilir Akreditif
(Transferable L/C)
Akreditif metninde
" transferable " sözcüğü mevcut
ise, kendisine akreditif açılan
ihracatçı, bu akreditifi bir
başkasına devredebilir.
Transferable akreditif ancak
bir kez olarak
devredilebilir. Başka bir değişle, ikinci lehdar
kendisine devredilen akreditifi
yeniden bir başkasına
devredemez. Bu kural alıcıyı
korumak içindir.
Eğer açılan
akreditif aynı zamanda
kısmi yüklemelere de olanak
sağlıyorsa, (bu durumda akreditif
metninde " partial
shipment allowed "
ibaresi yer alır.) ilk
lehdar aynı akreditifi
birden fazla kişilere
aktarabilir.
g) Arka Arkaya Akreditif
(Back to Back
Credit)
Bu durumda
alıcı, ithalatçı lehine devredilmez
akreditif açmakta,
ihracatçıda açılan bu
akreditifi kredi garantisi
olarak göstererek, sattığı malı
kendisine satan imalatçı
adına yeni bir
alım akreditifi açtırmaktadır.
Eğer ihracatçı
açtırmış olduğu alım
akreditifini kendi finansman
olanakları ile karşılasa
idi böyle bir
karşı akreditif söz
konusu olamazdı. Transferable akreditife
oranla karşılıklı akreditif
açtırmak ihracatçı için
daha pahalıdır. Karşılıklı akreditifin
içerik kazanması için
hem satış hemde
alış akreditiflerinin ödemelerinin
aynı bankada yapılabilmesi
gerekir. İmalatçı malı yükleyip
evrakı bankaya verdikten
sonra, satış akreditif bedelinin
ihracatçıya düşen kar
kısmı ayrılır ve
kalanı imalatçıya ödenir.
Daha
sonra satış akreditifin
tamamı karşı bankadan
tahsil edilir. Kuşkusuz bankaların
satış akreditif bedelini
tahsil edebilmesi için, satış
akreditifinin süresinin alış
akreditifinin süresinden daha uzun
olması gerekir.Karşılıklı akreditifler, ithalat açısından
da kullanılabilirler.
h) Peşin Akreditif
(Red Clause, Down Payment
L/C)
Peşin akreditifte, akreditif tutarının
tamamı ya da
bir kısmı, mal sevkiyatı
yapılmadan ihracatçıya kullandırılır. Akreditife dayanarak
tek bir yükleme
yapıldığında peşin alınan
bedelin akreditif tutarından
mahsubu gerekir. Kısmi yüklemelerde
ise, hangi yükleme ya
da yüklemelerde mahsub
edileceğinin belirtilmesi gerekir.
Peşin akreditif
garantili ya da
garantisiz olur. Garantisizde,
ihracatçının bankası peşin kısmı,
ihracatçıdan bir garanti
almaksızın kendisine öder. İhracat
gerçekleşmezse ödediği parayı
amir bankasından tahsil
eder. Garantilide, ödenen peşin kısmı
için ihracatçıdan garanti
alınır. Peşin döviz alındığı
halde ihracat gerçekleşmez
ise, bu peşin dövizin
Kambiyo mevzuatına göre 1 yıl
içinde geri iadesi
gerekir.
2- ÖDEME ŞEKİLLERİNE GÖRE AKREDİTİFLER
a) Görüldüğünde Ödemeli
Akreditifler (Sight L/C)
Bu tür
akreditifte belgeler görüldüğünde ; teyitli akreditifte
ihracatçının bankasında,
teyitsizde ise ithalatçının
bankasında ödenir.
b) Vadeli Akreditif
(Deferred L/C)
Müşteriye vade
tanınarak vade sonunda
mal bedeli tahsis
edilir. Teyitli akreditif olduğunda
vade sonunda yerli
bankadan, teyitsiz akreditifte ise
ithalatçının bankasından mal
bedeli tahsis edilir. Bu
durumda belli bir
sürenin sonunda mal
bedelinin alınacağına dair
bankadan bir yazı
alınabilir.
Ancak böyle bir
belge kıymetli evrak
niteliğinde olmadığından poliçe
gibi kırdırılmaz. Vade sonunda
mutlaka mal bedeli
tahsis edileceğinden, malı alan
ithalatçının malın kaliteli
olmadığını iddia ederek, mal
bedelini ödememesi gibi
bir husus söz
konusu değildir. Eğer ihracatçı
vadeyi beklemeden para
tahsil etmek istiyorsa, alıcı banka
adına vadeli poliçe
tanzim etmek durumundadır.
c) Kabul Kredili
Akreditif (Acceptance L/C)
Banka adına
çekilmiş vadeli poliçeyi
ihracatçı isterse kırdırarak
peşin mal bedeline
kavuşabilir.Kambiyo
mevzuatımıza göre, vadeli ve
kabul kredili akreditiflerde vade
en çok 180
gündür.
Şimdiye kadar
gördüğümüz akreditif türlerinde, bir işin
yapılması karşılığında akreditif
açılıyor ve bedeli
tahsil ediliyordu. Standy akreditifte ise, işin yerine
getirilmemesi halinde akreditif
kullanılmaktadır. Örneğin
bir Türk firması
Libya 'da bir ihaleye
katılmaktadır. Türk firması ihaleyi
kazandığında, eğer ihaleyi zamanında
yerine getiremezse, Libya firması
tarafından kullanılmak üzere
akreditif açmaktadır. Bu tür
bir akreditif teminat
mektubu niteliğinde olmaktadır. (www.ihracat.co)
YORUM