lojistik, logistik, sevkiyat, lojistik süreçleri inovasyon, lojistiğin gelişimi, lojistik tarihi, buharlı gemilerle yük taşınması, buharlı yük gemileri, buharlı trenlerle yük taşımacılığı, buharlı yük trenleri, buharlı motorun keşfi, uçaklarla posta taşımacılığı, yük uçakları, ilk konteyner kullanımı, konteyneri kim buldu, konteyner ölçüleri, konteyner çeşitleri, konteynerin yaygınlaşması, denizaltı fiber optik kablolar, kıtalararası iletişim, fiberoptik kabloların yaygınlaşması, okyanuslarda fiber optik kablolar, fiber optik kablo hızı, Malcom McLean, facebook fiberoptik yatırım, google fiberoptik yatırım
Lojistik Sektörünün Gelişimi
İnovasyon özellikle kilit noktalarda, devrimsel yenilikler içerdiğinde her sektör için büyümenin en önemli anahtarıdır. Nakliye, lojistik sektörü içinde durum farklı değildir. Deniz aşırı ticaretin Akdeniz de ülkeler arası karayolu ticaretinin ön Asya da şekillendiği antik çağdan beri, taşıma yöntemlerinde, sevkiyat usullerinde gerçekleşen ve sevkiyat süreçlerini kolaylaştıran, hızlandıran, maliyet düşüren her yenilik ticaretin artmasına ve zenginleşmesine yol açtı.
Binlerce yıldır yaşanan gelişmeler bir yanda, her alanda olduğu gibi lojistik
ve sevkiyat süreçlerindeki en önemli, köklü yenilikler son 100 yıllık süreçte
yaşandı. Uluslararası lojistik süreçlerini 3 temel hareket unsuruyla
incelersek; malların iki nokta arasındaki hareketi yani taşıma işlevi, bu
hareketin planlanması ve organizasyonu ve son olarak gerçekleşen taşımaların
kayıt altına alınması ve bu kayıtlardan doğan verilerin işlenmesi, lojistik
işinin nasıl yapıldığı, hata ve başarının nelerden kaynaklandığı ve kapasitenin
ölçülmesini sağlayarak, bu işin geliştirilmesine yönelik gerekliliklerin
belirlenmesini sağlar. Tüm bu bilgiler inovasyon oluşturmak için
kullanılabilecek ipuçlarına ulaşımı sağlar.
Lojistik süreçler, sevkiyat araçlarının ilerlemesi gereken güzergahın
fiziki koşullarına, taşınması gereken ürünün şekline, ağırlığına ve zaman
kıstasına göre farklı beklentilere sahiptir. Aslında lojistiğin global ölçek
de, yüzlerce ülke ve yüzbinlerce ürün grubuna ortak bir dille yanıt
verebilmesini sağlayan şey, Palet ve taşıma araçlarının standartlara bağlanması
ile olmuştur. Bu bağlamda lojistik sektörünün ve global ticaretin en büyük inovasyonu
“konteyner” in keşfidir diyebiliriz. (www.ihracat.co)
Buharlı motorun keşfi, deniz ve karayolu taşımacılığında kullanımı
1700 lerin sonlarında, İskoç bilim adamı James Watt tarafından
geliştirilen buharlı motor, başlangıçta su pompaları ve tekstil makinaların da
kullanılıyordu. 1787’de ilk buharlı motorla çalışan gemi yapıldı. 1800 lerin
başlarında Hudson ve Missisipi nehirlerinde ve devamında açık denizler de insan
ve yük taşıyan buharlı gemiler kullanılmaya başlandı.
20.y.y. başlarında artık deniz sevkiyatları büyük ölçekli buharlı
gemilerle yapılıyordu. 1950 li yıllara gelindiğinde, dünya denizlerinde buharlı
gemiler yerini dizel motorlu gemilere bırakmaya başlamıştı. Yük taşımacılığında
kullanılan gemilerin %50 sinden fazlası artık dizel motorluyu
Buharlı motorların taşımacılık sektörüne diğer büyük etkisi, buharlı
trenlerle oldu. Buharlı trenler 20.y.y. ortalarına kadar hem yolcu hem yük
taşımacılığında etkin bir şekilde kullanıldı. Ülkeler arasında posta ve yük
taşımacılığı özellikle Avrupa Ve Kuzey Amerika’da yaygın bir şekilde trenlerle
sağlandı.
Havayolu kargo taşımacılığı ve lojistik sektörüne etkisi
Havayolu kargo taşımacılığı, deniz ve karayolu alternatiflerine nazaran
pahalı olmasına karşın gızlı ve pratik çözümler sunar. Dünyanın öteki ucuna
onlarca ton ağırlığındaki bir yükü birkaç gün içinde ulaştırabilmek mümkün.
Uçakların lojistik sektöründe kullanımı 1911 yılında, uçaklar ile posta
taşınması ile başladı. Uçakların kargo ve yük taşımacılığında kullanımı 1920’li
yıllara rastlıyor. Özellikle 2.dünya savaşı büyük çapta ve kıtalar arası kargo
taşıyabilecek uçaklar geliştirilmesine sebep oldu. Bu noktada ihtiyaç duyulan
kargo taşımacılığı savaş gereçleri ve mühimmatlardan ibaretti.
Her iki dünya savaşında, savaş endüstrisi, tüm alanlarda olduğu gibi,
kara deniz ve hava tüm lojistik süreçlerin kısa sürede hızla gelişmesine sebep
oldu.
Bugün dünyanın en büyük kargo uçağı, Ukraynada üretilen Antonov An-225
Mriya dır. Boeing firması 747 seri kodlu modelinin varyasyonu büyük
kargo uçaklarına sahiptir.
Konteyner taşımacılığının tarihi ve global ticarete etkileri
Ülkeler arasında yüksek hacimde yük taşınması, öncelikle yük gemileri
ve 18.y.y. dan itibaren tren yolları ile artan bir grafik gösterdi. Başlangıçta
ticari mallar, kaynak adresden teslim adresi arasındaki taşıma araçlarına
yükleme boşaltma yöntemleri ile aktarılarak ulaştırılıyordu. 18.y.y. da İngiltere
de madenlerden vagonlara yüklenen kömür, vagonlarla birlikte, boşalta işlemi
yapmaksızın gemilere yüklenmeye başlandı.
Bu yöntemin pratikliği, sağladığı iş gücü, zaman ve dolayısıyla maliyet avantajını gören özellikle maden taşımacılığı yapan firmalar vagon kullanmaya başladı.
Bu yöntemin pratikliği, sağladığı iş gücü, zaman ve dolayısıyla maliyet avantajını gören özellikle maden taşımacılığı yapan firmalar vagon kullanmaya başladı.
18.yy sonlarında, çeşitli boy ve ebatlarda, ahşap konteyner İngiliz
deniz yolu taşımacılığı yapan firmalarla kullanılmaya başlandı ancak bu ahşap
konteynerlerin bir standardı yoktu. ABD, İkinci dünya savaşı sırasında ahşap
konteynerlerle askeri sevkiyat yapmaya başladı. (www.ihracat.co)
Modern anlamda İlk konteyner ne zaman yapıldı
1955 yılında ABD’de 20 yıldır nakliye işi yapan Malcom McLean,
günümüzdeki konteynerlerin önünü açan ilk konteynerini imal etti. Amacı,
istiflenebilir, kilitlenebilir, ağır yüklerin taşınabileceği, yükleme boşaltma
işlemlerinin kolay ve standart bir şekilde yapılabileceği konteynerler
oluşturmaktı. McLean 1957 yılında, konteyner taşımacılığında kullanılmak için
özel olarak dizayn edilmiş gateway City adlı bir gemi yaptırdı, işte bu gemi
modern anlamda ilk konteyner taşıma gemisiydi.
McLean tarafından imal edilen ve kullanıma giren konteynerler
başlangıçta 33” boyutundaydı.
Bugün kullanılan 20” ve 40” konteynerlerin standartlarının tanımlanması
1968’de oluşturulan ISO-338, ve ardından ISO-790 ve 1970 yılında tanımlanan ISO-1970 ile tüm
dünyada standart konteyner ölçülerinin kabulü sağlandı.
1960 ve 1980 yılları arasında petrol fiyatlarında yaşanan yaklaşık %950
artışa rağmen, konteyner kullanımının yaygınlaşması, deniz taşımacılığı
maliyetlerini önemli ölçüde düşürdü. Artık gemiler daha fazla yük taşıyabiliyordu.
Gemilerin yükleme ve boşaltma limanlarında geçirdiği süreler ve yükleme
boşaltma işlemleri için gereken işçilik maliyetleri konteyner taşımacılığı
sayesinde düşmüştü.
Günümüzde konteyner gemilerinin kapasiteleri TEU olarak belirlenir.
Buna göre her 20” konteyner 1 TEU ve her 40” konteyner 2 TEU olarak hesaplanır.
Ayrıca 40”HQ, 45” flatrack gibi farklı konteyner tipleride mevcuttur
Konteyner çeşitleri için detaylı
bilgi: https://www.ihracat.co/p/lojistik-konteyner_10.html
Üretim süreçlerinin hızlanması ve tedarik zincirinin gelişmesinin lojistik süreçlere etkisi
Seksenli yıllarda ERP sistemlerinin yaygın kullanımına geçilmesi ve bir
ürünün hammadde temininden, üretimine, satışına ve sevkiyatına dair pek çok
bağımsız firmanın verilerini bir arada işletip bu süreçlerin vakit kaybı
olmadan, aksamadan gerçekleşebilmesine yönelik yazılımlar geliştirilmeye
başlandı. Bu noktada lojistiğin önemi arttı.
JUST IN TIME (JIT) Japon otomotiv
sektöründe uygulanmaya başlanan JIT (just in time) tam zamanında üretim sistemi,
tedarik zincirini, tahmine değil talebe dayalı olarak yeniden revize edilmesine
sebep oldu. JIT sürecinde bir zorunluluk olarak uygulanan, barkod ile ürün
takibi, malzemenin hızlı ve güvenilir bir şekilde takip edilebilmesini
sağlıyordu.
BARKOD KULLANIMI Barkodun
lojistik süreçlerde bir takip işaretlemesi olarak kullanımı, barkodların
verilerini işleyebilen bilgisayar sistemlerine ve elektronik gereçler
geliştikçe arttı. Bilgi işlem gücünün barkod ile birleşimi, yöneticilerin
tedarik zincirlerinin neresinde olduğu konusunda daha iyi bilgiye sahip
olmalarını sağladı. (www.ihracat.co)
Fiber optik kablolarla global bilgi akışı ve lojistiğe etkileri
Bugün artık lojistik sektörü anlık bilgi akışıyla her saniye, dünya
genelinde, seyir halindeki milyonlarca konteynerin lojistik firmalarınca ve
onların müşterilerine sunduğu arayüzler ile müşterileri tarafından takip
edilebilmesini sağlıyor.
Eskiden tahmini varış tarihleri konuşulurken artık “yükünüzü taşıyan
gemi şu an nerede” dediğinizde net bir bilgi alabiliyorsunuz. Önüne anlık
lokasyon, uğrak noktaları ve varış limanına dair rotasyon ve süreleri içeren
ekran görüntüleri düşüyor. İşte bu noktada kıtaları deniz altından bağlayan
fiberoptik kabloların sağladığı yüksek veri hızlı erişimin yarattığı fark
ortaya çıkıyor.
Fiber Optik Kablolar - Denizin saklı hazineleri
Kıtalar ve deniz aşırı ülkeler arasında, telekominikasyon erişimi yani
telefon, telgraf, internet erişimi kablolar ile sağlanır. Pek çok kişi, tv
yayınalrı gibibununda uydulardan olduğunu düşünür ama örneğin sadece pasifik
okyanusunda Amerika ve Asyayı birbirine bağlayan fiberoptik kabloların uzunluğu
yaklaşık 28.000 km dir.
Denizaltı hatları, yüzbinlerce kilometre yolu, binlerce metre
derinlerde katederek kıtaları, ülkeleri biribirine bağlıyor.
2014 yılında Google, Asyanın telekominikasyon devleri; China Mobile,
China Telecom, Global Transit, KDDİ ve SingTel' ile bir konsorsiyum
oluşturarak, ABD ve Japonyayı birbirine bağlayacak “faster” adı verilen, bir
fiber optik hat döşedi. 300 milyon USD ye malolan bu yatırım ile Amerika Kıtası
ve Uzakdoğu arasında saniyede 60 terabayt bilgi aktarabilme kapasitesi
kazanıldı.
2017 yılında facebook ve Microsoft firmalarının işbirliği ile bir başka
büyük yatırım gerçekleşti. 6600 kilometrelik fiberoptik kablo, 200 milyon
lisanslı kullanıcı olan Microsoft ve 2 milyardan fazla kullanıcısı olan
facebook firmaları için, saniyede 160 terabaytlık bilginin Amerka kıtası ve
Avrupa arasında aktarımını sağlıyor. (www.ihracat.co)
YORUM