ABD Türkiye,
ABD Türkiye ilişkiler,
ABD Türkiye ticaret,
ABD Türkiye ihracat,
ABD Türkiye ithalat,
ABD Türkiye sorunlar,
ABD Türkiye anlaşma,
ABD Türkiye anlaşmazlık,
ABD Türkiye kriz,
ABD Türkiye döviz krizi,
ABD Türkiye istatistikler,
ABD Türkiye çıkarlar,
ABD Türkiye savaş,
ABD Türkiye ekonomik savaş,
ABD Türkiye ticaret savaşı,
Türkiye döviz krizi,
Türkiye dış ticaret,
Türkiye ekonomisi,
Türkiye ekonomik sorunlar,
TL vs USD,
TL değer kaybı,
Türk Lirası değer kaybı,
TL düşermi,
USD düşermi,
2018 sonu USD,
2018 sonu TL,
Tl çıkarmı,
USD çıkarmı,
USD alınırmı,
TL alınırmı, USD analiz
Döviz krizi analiz, Türkiye devalüasyon, Türkiye enflasyon, Rahip Brunson, S-400, F35
ABD Türkiye İlişkileri
ABD ve Türkiye arasında son yıllarda yaşanan Suriye politikası başta olmak üzere kutuplaşma, 2018 yılında, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması, Başkan Trump tarafından ardı ardına açıklanan tek taraflı gümrük vergileri yaptırım kararları ve saldırgan twitter mesajları ile doruk noktasına ulaştı.
Ağustos ayı başlarında, ABD’nin, çelik ve alüminyum tarifelerini Türkiye
için iki katına çıkardığını açıklaması, Türk bakanlara yaptırım kararı ve rahip
Brunson’ın serbest bırakılmasına yönelik talepleri, Trump’ın tehdit tweetleri
eşliğinde, Nato üyesi iki ülke arasındaki krizin, Amerikan dolarının ani
yükselişiyle, Türkiye açısından mali bir krize dönüşmesine sebep oldu.
ABD - Türkiye Temel Sorunlar
a) ABD Cephesinde:
Tükiye'nin Suriye'de muhalif Kürt gruplarla mücadelesi
Türkiye'nin İran ile ticari ve siyasi ilişkileri
Türkiye'nin Rusya ile ticari ve siyasi ilişkileri
Türkiye'nin S-400 füze alımı
Türkiye'de tutuklu yargılanan ABD vatandaşı Rahip Brunson
b) Türkiye Cephesinde
ABD'nin Suriye'de Kürt muhalifleri silahlandırması ve lojistik destek vermesi
ABD'nin Feto zanlısı Fethullah Gülen'i iade etmemesi
2 Türk bakan hakkında yaptırım kararı
F-35 uçakları ile ilgili yaptırım kararı
Çelik ve Aluminyum ürünlerinin orantısız arttırılan gümrük vergileri
Türkiye - ABD Dış Ticaret rakamları
- Türkiye'nin ABD ye İhracatı 8,65 milyar USD
- ABD'nin Türkiye'ye ihracatı 9,75 milyar USD
- Türkiye'nin ABD ile dış ticaretinden doğan cari açık: 1,1 milyar USD
ABD'nin Çin başta olmak üzere, AB, Kanada, Meksika, gibi ülkelere karşı başlattığı ticaret savaşlarının temelinde, ABD'nin bu ülkelere yaptığı ihracatın, ithalattan az olması ve bunun sonucunda ortaya çıkan cari açığı azaltmak için, ithalatı azaltmak üzere uygulanan tek taraflı vergiler olduğu görüldü. Türkiye'ye karşı uygulanan yaptırımlar ise tamamen siyasi sebeplere dayanıyor çünkü ABD, Türkiye ile olan ticaretinde karlı taraf, 2017 yılında sağladığı 1,1 milyar USD cari fazla bunun ispatı.
Bir alt parantez Çelik ihracatı ile açılabilir. Türkiye'nin ABD'ye çelik ihracatı 951 milyon USD, ABD'nin Türkiye'ye çelik ihracatı ise 1,048 milyar USD. Yani ABD'nin, Türkiye ile çelik ticaretinde yaklaşık 100 milyon USD artısı vardı. çelik ve Aluminyum ürünlerinde uygulanan ilk tarife, ayrım gözetmeksizin tüm ülkelere yönelikti. Türkiye'ye yönelik tarifelerin ikinci kez arttırımı ise tamamen siyasi bir karardı.
Bir alt parantez Çelik ihracatı ile açılabilir. Türkiye'nin ABD'ye çelik ihracatı 951 milyon USD, ABD'nin Türkiye'ye çelik ihracatı ise 1,048 milyar USD. Yani ABD'nin, Türkiye ile çelik ticaretinde yaklaşık 100 milyon USD artısı vardı. çelik ve Aluminyum ürünlerinde uygulanan ilk tarife, ayrım gözetmeksizin tüm ülkelere yönelikti. Türkiye'ye yönelik tarifelerin ikinci kez arttırımı ise tamamen siyasi bir karardı.
2017 ABD'nin Türkiye'ye En Çok İhrac Ettiği 10 Ürün | USD Değeri |
Uçak, uzay aracı ve bunların parçaları | 1,78 milyar |
Demir ve çelik | 1,04 milyar |
Mineral yakıtlar, yağlar | 983 milyon |
Makine, mekanik cihazlar | 761 milyon |
Pamuk | 734 milyon |
Elektrikli makine, ekipman ve parçaları | 499 milyon |
Optik, fotografik, kontrol, hassas, medikal cihazlar | 395 milyon |
Gıda endüstrisindeki artıklar; hazırlanmış hayvan yemi | 319 milyon |
Yenilebilir meyve, fındık; narenciye | 310 milyon |
Organik kimyasallar | 286 milyon |
Tüm ürünler Toplamı | 9.750.820 |
2017 Türkiye'nin ABD'ye En Çok İhrac Ettiği 10 Ürün | USD Değeri |
Otomotiv taşıtlar ve bunların parça ve aksesuarları | 1,38 milyar |
Demir ve çelik | 951 milyon |
Makine, mekanik cihazlar | 752 milyon |
Uçak, uzay aracı ve bunların parçaları | 723 milyon |
Halılar ve diğer tekstil yer döşemeleri | 464 milyon |
Mineral yakıtlar, yağlar | 429 milyon |
Taş, sıva, çimento, asbest, mika | 325 milyon |
İnci, kıymetli taşlar, kıymetli metaller | 265 milyon |
Aşınmış giysiler ve aşınmış tekstil ürünleri | 248 milyon |
Demir veya çelik eşya | 232 milyon |
Tüm ürünler Toplamı | 8.655.346 |
2018 Yılında Türk Lirası Değer Kaybı ve Ağustos krizi
Türk lirası ABD Doları karşısında 2017 son çeyreğinde yaşadığı değer
kayıplarını kısmen sene başında telafi etmişti ancak 2018 mart ayı ile birlikte
değer kaybı periyodik olarak artmaya başladı. 2018 mayıs başında Türk Lirasının
USD karşısındaki değer kaybı, Ocak ayı ile karşılaştırıldığında %10
civarındaydı. Haziran ayında bu oran %20, Ağustos ayı başında ise %30'u
bulmuştu.
Ağustos ayında, Trump'ın twittter üzerinden attığı tehdit mesajları, çelik
ve alüminyum vergilerinin ikiye katlanması ve diğer yaptırım kararları. 3-13 ağustos
arası süreçte Türk lirasının, USD karşısında, tarihinin en ani ve en yüksek
düşüşlerini yaşamasına sebep oldu.
- 02.01.2018, 1 USD = 3,76 TL
- 01.03.2018, 1 USD = 3,82 TL
- 02.04.2018, 1 USD = 3,96 TL
- 02.05.2018, 1 USD = 4,12 TL
- 01.06.2018, 1 USD = 4,60 TL
- 02.07.2018, 1 USD = 4,63 TL
- 01.08.2018, 1 USD = 4,93 TL
- 06.08.2018, 1 USD = 5,15 TL
- 13.08.2018, 1 USD = 6,90 TL
- 31.08.2018, 1 USD = 6,57 TL
Çok daha gerilere dönecek olursak:
Bundan 10 yıl önce, 2008 Ağustos ayının başlarında 1 USD 1,15 TL idi.
2018 yılı başındaki 3,76 USD ile karşılaştırıldığında. Türk Lirası'nın 3
mislinden fazla değer kaybettiğini. 2018 Ağustos ayı başında henüz Trump'ın
yaptırım ve tehditleri başlamamışken Türk lirasının yine aynı ayın 10 yıl
önceki değerine göre 4,5 misli değer kaybettiğini görüyoruz.
- 2008 Ağustos ayı: 1 USD, 1,15 TL
- 2013 Ağustos ayı: 1 USD, 2 TL''yi aştı
- 2015 Eylül ayı: 1 USD, 3 TL'yi aştı
- 2018 Nisan ayı: 1 USD, 4 TL'yi aştı
Türkiye'de yıllardır devam eden periyodik döviz artışı ile ilgili
"kurbağanın bulunduğu suyun yavaş yavaş ısıtılması" hikayesi
anlatılırdı. Ancak görülüyor ki suyun bir anda kaynatıldığı 2018 ağustos ayı
bile, süregelen ekonomi politikaları, inşaat sektörüne dayalı istihdamı
arttırmayan ve uzun vadede, devletin verdiği gelir garantisi sebebiyle ülke ekonomisine zarar verecek yatırım projeleri, yüksek ve dengesiz hükümet harcamaları dahil pek çok konuda bir değişikliğe veya tasarruf tedbirlerine sebep olmadı.
Türk Lirasının değer kaybının ne kadarı spekülatif, ne kadarı yanlış ekonomik kararlar ve kaynakların iyi kullanılmamasından kaynaklanıyor bunun tespiti ve sonrasında şapkayı öne koyup yetkililerin, ranta değil istihdam ve yatırıma dayalı yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor.
Türk Lirasının değer kaybının ne kadarı spekülatif, ne kadarı yanlış ekonomik kararlar ve kaynakların iyi kullanılmamasından kaynaklanıyor bunun tespiti ve sonrasında şapkayı öne koyup yetkililerin, ranta değil istihdam ve yatırıma dayalı yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor.
Türkiye'de Döviz Krizi ve Özel Sektörün Durumu
Dövizin yükselişini durdurmak için 2018 ağustos ortasından itibaren hükümet
cephesinde alınan döviz alım satım usulleri ve bankacılık alanındaki önlemler,
Katar'ın yatırım kararı ve AB'nin olumlu açıklamaları etkili oldu. Ancak
Türkiye'de devalüasyon benzeri bu durumun, piyasada fiyat artışlarını
tetiklediği bir gerçek. Türkiye ciddi bir enflasyonla karşı karşıya. Bu
durumdan en çok etkilenenler, ücretleri değişmeyen sabit gelirli çalışanlar.
Türkiye'de özel sektörün dış borcunun 300 milyar USD'yi geçtiği söyleniyor. TCMB Haziran 2018 verilerine göre özel sektörün uzun vadeli dış borcu 221, 7 milyar USD, borcun kalanı kısa vadeli borçlar ve henüz ödenmemiş ithalatçı firmaların dış borçları gibi çeşitli borçlardan kaynaklanıyor. Burada endişe veren durum, kısa vadeli borçların ödenememe riski. Özel sektörün borçlarından kaynaklanacak bir bankacılık krizi uluslararası bir krizi tetikleyebilir.
Diğer yandan mevcut piyasa şartları gereği pek çok firmanın, iç piyasada da döviz borcu var. sıradan vatandaş bunu bankalardan alınmış krediler olarak yorumlayabilir ama bu kadar basit değil. Firmaların döviz borçlarının önemli bir bölümü vadeli alımlar ile yine diğer özel sektör firmalarına karşı oluşan periyodik döviz borçları.
Özel sektör ve özellikle dövizle hammadde satın alarak üretim yapan
firmalar fiyatlarını neredeyse her gün dövize göre revize ediyor. Firmalar
arasında gerçekleşen vadeli satışlarda Türk Lirası kullanılamıyor. Satıcı
firmalar, vade isteyen alıcı firmalara, Türk Lirası seçeneğini sadece peşin
alımlar için sunuyor. Vadeli satışlarda EUR ve USD talep ediliyor.
Türkiye'de özel sektör için korkutan senaryo 2018 son çeyreği, yani sonbahar dönemi. 2018 yaz döneminde seçim öncesi ve sonrasında yaşanan döviz artışı, özel sektörün özellikle yeni hükümetin icraat kararlarını beklemesi, piyasaya yapılacak müdahaleler ile nelerin değişeceği konusunda herkesi edilgen kılmış ve piyasa bekleyişe geçmişti. Bu senaryoda ağustos krizi, kötü durum senaryolarının bile ötesinde bir olumsuz havaya sebep oldu. Ekonomi ve siyaset arasındaki dengenin en kısa sürede Türkiye lehine düzelmesi, en büyük beklentimiz.
ülkeler arasında yapılan ticari faaliyetlerin incelendiği güzel bir yazı olmuş. elinize sağlık. ABD ile TÜRKİYE arasındaki ticari ilişkilerin son bulması büyük bir ihtimalle mümkün değil. Dursaydı İsrail ile dururdu ki İsrail bunu hiçbir zaman istemez. Zaten ülkemizin yöneticileri de istemiyor. bununla birlikte bu ticari faaliyetleri Dünya Tİcaret Örgütü denetliyor. Elbette ticaretin ipleri kimin elindeyse Dünya'yı o yönetir. Ülkemizin de acilen katma değeri yüksek ve Dünya'nın ihtiyaç duyduğu bir sektörde ticari faaliyetlerini artırması gerekiyor diye düşünüyorum.
YanıtlaSil