Uluslararası Para Fonu, dünya ekonomik büyümesinin 2019'da %3,5 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor. 2018 ile karşılaştırıldığında, büyüme verilerinde, ticaret gerginliği ve yüksek faiz oranlarıyla yavaşladığını belirtti.
Uluslararası Para Fonu, dünya ekonomik büyümesinin 2019'da %3,5 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor. 2018 ile karşılaştırıldığında, büyüme verilerinde, ticaret gerginliği ve yüksek faiz oranlarıyla yavaşladığını belirtti.
Küresel ekonomi 2018'e güçlü ve dünya genelinde senkronize büyüme haberleri ile başlamıştı. Ancak yıl ilerledikçe, ivme azaldı. ABD'nin Çin başta olmak üzere gümrük vergilerini arttırmak ve yaptırım yoluyla başlattığı ekonomik savaşın yanında, özellikle Trump tarafından atılan twitler ve yaptırım tehditleri, pek çok ülkeyi ekonomik alanda küçük adımlar atmaya ve geleceğe şüpheci bakmaya itti ve dünya geneli büyüme eğilimleri farklılaştı.
ABD Nafta anlaşmasını Kanada ve Meksikayı, tek taraflı vergi tehditleriyle sona erdirerek yeni anlaşma USMCA'yı imzalamaya ikna etti. TransPasifik anlaşmasından ayrılarak Okyanusya ülkelerini ve ikili anlaşmalarda ABD ticaretini olumsuz etkilediğini öne sürerek, Japonya ve AB ülkelerini, aralarındaki ticaret dengelerini ABD lehine değiştirmeye zorluyor. Trumph'ın Alman otomotiv devlerini hedef alarak AB 'den ithal edilecek otomobillere %25 gümrük vergisi tehdidi hala akıllarda Turmph'ın twiti şöyleydi: "New York'un 5. Caddesinde tek bir Mercedes kalmayıncaya kadar onlarla mücadele edeceğim”
ABD ekonomisi, 2018 yılının başlarında yürürlüğe giren mali teşvik sayesinde hızlanırken, Avrupa Birliği yeni Euro Bölgesi, İngiltere, Japonya ve Çin ekonomileri zayıflamaya başladı. Bu farklı eğilimler 2019'da devam edecek. IHS Markit, küresel büyümenin IMF verilerinden daha da kötü bir tahminle 2019'da %3,1'e düşeceğini ve önümüzdeki birkaç yıl içinde yavaşlamaya devam edeceğini öngörüyor.
2019 Dünya Ekonomisi: Tahminler
1. ABD ekonomisi büyüme trendi devam edecek
İşgücü ve verimlilik gibi sürdürülebilir büyüme ile ilgili tahminlere
dayanarak, ABD ekonomisinin 2019'da en az %2 büyüyeceği tahmin ediliyor. 2018'de ABD ekonomisi %2,9 büyüdü, ancak ABD ekonomisinin bu kadar büyümesinin temel sebepleri vergi indirimleri mali teşvikler ve tüketicilerin harcama artışlarıydı. ABD ekonomisini olumlu etkileyen bu durum 2019 yılında da ekonomik büyümeyi olumlu etkileyecek ancak yıl ilerledikçe azalacak. 2019’da %2,6’lık bir ekonomik büyüme bekleniyor.
2. Avrupa'nın genişlemesi daha da yavaşlayacak
Euro bölgesi büyümesi 2017 yılının ikinci yarısında zirveye ulaştı ancak, o tarihten bu yana AB ekonomisi her yıl daha dşük oranlarda büyüyor. Avrupa Birliğinin ekonomik büyüme tahmini 2018 ylı için %1,5 olarak öngörülüyor. 2018 sonundaki tahminler %1,7 idi. 2020 yılı için, daha önce %1,8 olarak öngörülen AB büyüme tahminleri %1,7'ye düşürüldü.
İngiltere'nin Brexit kararı, Fransız hükümeti ve Emmanuel Macron’un ekonomik önlemlerine karşı oluşan halk direnişi ve Almanya'da Angela Merkel hükümetinin görevden ayrılacak olması gibi gelişmelerin yarattığı politik belirsizlikler, Avrupa Birliği ekonomisini olumsuz etkileyecek.
İngiltere'nin Brexit kararı, Fransız hükümeti ve Emmanuel Macron’un ekonomik önlemlerine karşı oluşan halk direnişi ve Almanya'da Angela Merkel hükümetinin görevden ayrılacak olması gibi gelişmelerin yarattığı politik belirsizlikler, Avrupa Birliği ekonomisini olumsuz etkileyecek.
Bankaların ve birlik üyelerine sunulan kredi koşullarının sıkılaştırılması ve ABD başta olmak üzere diğer ülkelerle yaşanacak ticari gerilimlerin artması gibi pek çok faktör Avrupa Birliği ekonomik büyümesini yavaşlatan etkenler olacaktır.
3. Japonya ekonomisi 2019’da %1’den daha az büyüyecek
Japonya ekonomisinin 2018'de %0,8 oranında büyüdü. 2019 için beklenen büyüme oranı %0,9 ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarından kaynaklanan küresel gerginlik ve uluslararası ticaretin lojistikten hammadde fiyatlarına kadar her alanda yarattığı maliyet artışları Japon ekonomisini de olumsuz etkiliyor.
Japon Para politikası gelecek yıl piyasalara uyumlu olmaya devam edecek. Japonya'nın büyümesindeki döngüsel düşüş, uzun vadede, ekonominin çok zayıf bir büyüme ile devam edeceğini gösteriyor. Olumsuz demografi - özellikle yaşlanan Japon işgücü sebebiyle yeterince güçlü bir verimlilik artışı ile dengelenmiyor.
ABD'nin Japon otomotiv sektörü başta olmak üzere, ABD, Japonya karşılıklı ticaret rakamlarının dengelenmesi talebi, Japon ekonomisini olumsuz etkileyecek bir başka faktör. Basitçe anlatmak gerekirse, ABD otomobillerinin Japonya'da pazar payını büyütmesi mümkün değil. Japonya, ABD'de Japon otomobil fabrikaları yatırımlarını ve üretim rakamlarını arttıracak. Bu durumda ABD 'ye otomotiv ihracatı düşmüş olacak ve Japon ihracat rakamları düşecek. Japonya yıllar sonra ihracat ithalat rakamlarında cari açık vermeye başladı.
Japon Para politikası gelecek yıl piyasalara uyumlu olmaya devam edecek. Japonya'nın büyümesindeki döngüsel düşüş, uzun vadede, ekonominin çok zayıf bir büyüme ile devam edeceğini gösteriyor. Olumsuz demografi - özellikle yaşlanan Japon işgücü sebebiyle yeterince güçlü bir verimlilik artışı ile dengelenmiyor.
ABD'nin Japon otomotiv sektörü başta olmak üzere, ABD, Japonya karşılıklı ticaret rakamlarının dengelenmesi talebi, Japon ekonomisini olumsuz etkileyecek bir başka faktör. Basitçe anlatmak gerekirse, ABD otomobillerinin Japonya'da pazar payını büyütmesi mümkün değil. Japonya, ABD'de Japon otomobil fabrikaları yatırımlarını ve üretim rakamlarını arttıracak. Bu durumda ABD 'ye otomotiv ihracatı düşmüş olacak ve Japon ihracat rakamları düşecek. Japonya yıllar sonra ihracat ithalat rakamlarında cari açık vermeye başladı.
4. Çin'in ekonomisi yavaşlamaya devam edecek
Çin ekonomisi büyüme hızı, 2017 yılının başından bu yana istikrarlı bir
şekilde düşüyor. 2018'in üçüncü çeyreğinde son 10 yılın en düşük seviyesine
ulaştı. Yıllık bazda, büyüme hızının 2017'de %6,9 iken, 2018'de %6,6'ya düştü. 2019 yılında Çin ekonomisi büyüme oranının %6’ya düşmesi bekleniyor.
ABD'nin başlattığı ticaret savaşlarında, sadece Çin ihracatını olumsuz etkilemekle kalmıyor. Çin hükümetinin finansal piyasaları dengelemek ve üretici firmaları desteklemek için uyguladığı, büyümeyi destekleyici politikalar 2018'de şok dalgalarını biraz hafifletti ancak 2019 yılında Çin hükümeti, yükselen kredi oranları, artan borçlanma gibi sebeplerle büyük oranda desteklerle piyasaları canlı tutması zor görünüyor.
ABD'nin başlattığı ticaret savaşlarında, sadece Çin ihracatını olumsuz etkilemekle kalmıyor. Çin hükümetinin finansal piyasaları dengelemek ve üretici firmaları desteklemek için uyguladığı, büyümeyi destekleyici politikalar 2018'de şok dalgalarını biraz hafifletti ancak 2019 yılında Çin hükümeti, yükselen kredi oranları, artan borçlanma gibi sebeplerle büyük oranda desteklerle piyasaları canlı tutması zor görünüyor.
Çin elindeki tüm kozları vermeden ve teslim olmadan ABD ile anlaşmak zorunda ancak ABD'nin talepleri yıllardır süren tek taraflı ticareti, sert ve cüretkar taleplerle kısıtlamayı öngörüyor. Çin ABD'ye direnecekse 2019'da ihracat hacmi düşecek, teslim olursa üretim ve patent maliyetleri ve ithalat artacak.
5. Gelişmekte Olan Ülkelerin Ekonomik büyüme Hızı 2019'da Düşmeye Devam Edecek
Brezilya, Hindistan ve Rusya da dahil olmak üzere büyümekte olan ülke ekonomileri 2018’de, önceki yıllarda yaşanan ekonomik çalkantılara oranla, ılımlı bir toparlanma yaşarken, Arjantin, Güney Afrika ve Türkiye gibi büyümekte olan ülke ekonomileri yoğun finansal baskı altında kaldılar. ABD ticaret savaşlarından dolaylı ya da direk etkilendikleri dönemler oldu.
2019 yılında, aktörler değişse de senaryo değişmeyecek ve gelişmekte olan piyasaların önemli bir kısmı, gelişmiş ekonomilerdeki ve dünya ticaretinin hızındaki yavaşlamayı da içeren bir dizi olumsuz etkiye maruz kalacak. pek çok ülkede 2019 daha zor geçecek ve daha büyük krizler kapıda söylemi hakim. ABD dolarının güçlenmesi, finansal koşulların zorlaşması; Brezilya, Meksika, Venezuella gibi ülkelerde siyasi belirsizliğin artması. dünyanın geri kalanını da olumsuz etkilemeye devam edecek.
2019 yılında, aktörler değişse de senaryo değişmeyecek ve gelişmekte olan piyasaların önemli bir kısmı, gelişmiş ekonomilerdeki ve dünya ticaretinin hızındaki yavaşlamayı da içeren bir dizi olumsuz etkiye maruz kalacak. pek çok ülkede 2019 daha zor geçecek ve daha büyük krizler kapıda söylemi hakim. ABD dolarının güçlenmesi, finansal koşulların zorlaşması; Brezilya, Meksika, Venezuella gibi ülkelerde siyasi belirsizliğin artması. dünyanın geri kalanını da olumsuz etkilemeye devam edecek.
6. Emtia Piyasaları 2019’da İniş Çıkışlar Bekliyor
2019 yılında emtia piyasalarında yeterli talep oluşmayacağı öngörülüyor. 2015 yılında yaşanan fiyatların dibe vuruşuna benzer bir durum beklenmiyor ancak, emtia piyasalarındaki oynaklık özellikle petrol fiyatlarındaki dalgalanma 2019'da, sıkça görülecek Önümüzdeki yıl petrol fiyatlarının
bir miktar artacağını ancak varil başına 70 USD fiyat ortalamasının sağlanacağı öngörülüyor.
7. Küresel enflasyon oranları %3,0'a yakın kalacak
Tüketici fiyat enflasyonundaki 2015 ve 2018 arasındaki artışın çoğu -%2 ile %3 arasında gerçekleşmişti. Bu durum, gelişmiş ekonomilerde gözlenen deflasyonist koşullardan, merkez bankalarının %2 seviyesinde enflasyon hedeflerine bağlı bir değişimden kaynaklanmaktadır.
Çıktı açığı kapanırken ve işsizlik oranları düştüğü için bazı ekonomilerde enflasyona dair yukarı yönlü baskılar yaşanırken, aşağı yönlü enflasyon baskısı yaşayan ülkelerde var. ABD dışında pek çok gelişmiş ekonomide büyüme hızları düşüyor. Dahası,
2018'e kıyasla, emtia fiyatları 2019'da dalgalanmalar olsa da, yıl ortalaması alındığında fiyatların değişmemesi bekleniyor. Bu koşulları değiştirecek en önemli tetikleyici, ticaret savaşları. Eğer ABD ve Çin arasında bir uzlaşma sağlanamaz ise, hatta otomotiv gibi sektörlere dair AB ile restleşmeler yaşanırsa, fiyat artışları ve enflasyon artışı pek çok ülke için kaçınılmaz olacak.
8. Fed oranları yükseltir ve birkaç diğer merkez bankası izleyebilir
Dünyadaki kilit ekonomiler iş dünyasında farklı noktalarda yer alırken,
merkez bankalarının farklı hızlarda ve farklı yönlerde hareket etmesi şaşırtıcı
değildir.Bununla birlikte, zayıf büyüme ve sessiz enflasyon baskısı muhtemel.
ABD Merkez bankası FED 2019’da izleyeceği faiz politikaları, yine hem ABD dolarının konumunu ve diğer merkez bankalarının stratejilerini belirleyecek. İngiltere
Merkez Bankası, Kanada Merkez Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları, Brezilya, Hindistan, Rusya gibi, faiz oranlarını artırabilir.
9. ABD Doları Değeri ve Döviz Kurları 2019 tahminleri
ABD büyümesi beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Fed'in faiz
artırmaları, ABD ekonomisinin katelizörlerinden biriydi. 2019 başında Forex
piyasalarındaki göreceli sakinlik göz önüne alındığında, özellikle de
gelişmekte olan ülke para birimlerine göre, ABD dolarının değer kaybedeceği düşünülmüyor.
Bununla birlikte, sadece ABD doları değil, her ülkenin para birimi için tahminler yürütmek ve tüm bir yılı kapsayan rakamlardan bahsetmek çok zor. Avrupa'daki politik belirsizlik euro ve sterlini olumsuz etkiliyor; Euro/USD oranının 2018'un sonundaki 1.14 parite ile
kapandığını biliyoruz. EUR/USD paritesinin 2019 sonunda yaklaşık 1.10 $ olması bekleniyor. Aynı
zamanda CNY (Çin Yuanı) / USD oranının 7.0 seviyesinin hemen altında sabit kalması öngörülüyor.
10. Politik Riskler 2019’da durgunluğu tetiklemek için muhtemelen yeterli değil
Ülkeler arasında politik gerginlikler ve politika hataları, 2019 ve sonrasında küresel büyümeye yönelik en büyük
tehdit olmaya devam edecek çünkü politik istikrar veya istikrarsızlık, ekonmiyi birebir etkiliyor. Ticaret savaşları dünya ekonomisi için çok büyük bir tehdit,
burada en büyük risk, karşılıklı gerginliklerin yıkıcı etkiler doğurması ve kontrolden çıkması.
ABD’de artan bütçe açıkları, ABD, Avrupa ve Japonya’daki yüksek borç seviyeleri ve kilit merkez bankalarının dengesiz veya siyasi kararları ve potansiyel hataları, küresel ekonomiye tehdit oluşturuyor. Buna rağmen büyüme hızlarının düşük olduğu bir ortamda, politik risklerden doğan ekonomik hasarların etkisi de büyük olmayacak. Yani küçük adımlar küçük riskler taşıyor.
ABD’de artan bütçe açıkları, ABD, Avrupa ve Japonya’daki yüksek borç seviyeleri ve kilit merkez bankalarının dengesiz veya siyasi kararları ve potansiyel hataları, küresel ekonomiye tehdit oluşturuyor. Buna rağmen büyüme hızlarının düşük olduğu bir ortamda, politik risklerden doğan ekonomik hasarların etkisi de büyük olmayacak. Yani küçük adımlar küçük riskler taşıyor.
YORUM