COVID-19 dünya genelinde 200'den fazla ülkeye yayıldı. Vaka görülmeyen birkaç ücra nokta haricinde dünya virüse teslim olmuş durumda. Pandemi, küresel ekonomiyi, yüzyıldır görülmemiş ölçüde kötü etkiledi. İkinci dalga ihtimali hesaba katılarak 2020 sonunda oluşacak tabloya dair beklentiler, global ekonomiyi bugüne kadar yaşanan en ağır küçülmeye sürüklüyor.
2020'de küresel ekonomik büyümeyi %3 ila %6 oranında bir küçülme beklendiğini gösteriyor. Salgının ekonomik yansımaları, 1930'larda özellikle ABD’yi vuran Büyük Buhranından bu yana deneyimlenmeyen işsizlik seviyelerinin aşılacağını gösteriyor.
Küresel Ekonomik Daralma ve Pandemi Süreci
COVID-19 dünya genelinde 200'den fazla ülkeye yayıldı. Vaka görülmeyen
birkaç ücra nokta haricinde dünya virüse teslim olmuş durumda. Pandemi,
küresel ekonomiyi, yüzyıldır görülmemiş ölçüde kötü etkiledi. İkinci dalga
ihtimali hesaba katılarak 2020 sonunda oluşacak tabloya dair beklentiler, global
ekonomiyi bugüne kadar yaşanan en ağır küçülmeye sürüklüyor.
2020'de küresel
ekonomik büyümeyi %3 ila %6 oranında bir küçülme beklendiğini
gösteriyor. Salgının ekonomik yansımaları, 1930'larda özellikle ABD’yi vuran Büyük
Buhranından bu yana deneyimlenmeyen işsizlik seviyelerinin aşılacağını
gösteriyor.
Yaşamını yitiren ve yitirecek olan insanların yanı sıra artan
yoksulluk, ekonomik kaosun beraberinde suç oranlarının artışı, dijital eğitime
yeteri kadar katılamayacak yoksul nüfusun eğitim mağduriyeti, sadece önümüzdeki
birkaç yılı değil, Z kuşağının geleceğini etkileyecek. Coronavirüs, dünya geleceğini,
tahmin edilemeyecek sonuçlara sebep olacak bir belirsizliğe itiyor.
Küresel Ticarette Daralma
Küresel ticaret de küresel ekonomik gerilemenin derinliğine ve
boyutuna bağlı olarak, 2020 sonunda, en iyi ihtimal %13, ikinci dalga
ihtimaline bağlı kötü senaryoda ise %32 oranında daralabilir.
Bu durum özellikle gelişmekte olan ekonomilere ağır zarar verecek. 2020
yılının ilk 3 ayında dünya ticaretinde %3 ve ikinci çeyrekte %18 daralma
yaşandı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilk olarak Ocak 2020'de COVID-19'u bulaşıcı bir
hastalık olarak dünyaya duyurmuştu. Sonraki bir kaç ayda salgının dünyaya
yayılması ve mart ayında ilan edilen pandemi sadece sağlık sistemini değil, 90
trilyon dolarlık küresel ekonomiyi sarstı. küresel halk sağlığı krizi,
uluslararası ticaretin yavaşlaması, kapanan fabrika ve işyerleri ve alınan
sosyal izolasyon tedbirlerinin ardından ekonomik krize dönüştü.
Uluslararası Lojistik ve Kargo Taşımacılığı Verileri
Sadece ilk çeyrekte uluslararası havayolu kargo taşımacılığında keskin bir
düşüş yaşandı (5 Ocak – 18 Nisan arasında %74 azaldı) Mayıs ayı sonu itibarı
ile başlayan normalle süreci neticesinde ilk çeyrekteki rakamlara oranla hava
yolu kargo taşımacılığı yaralarını sarmaya başladı. 30 Haziranda elde edilen
verilere göre, 18 Nisan – 30 Haziran arasında uluslararası kargo taşıması, 18
nisanda kaydedilen rakama göre %58 arttı.
Deniz taşımacılığında yaşanan daralma aslında, salgın Avrupa ve ABD’yi
vurmadan önce başladı. Dünyanın en büyük üreticisi olan Çin, aynı zamanda
dünyanın en büyük limanları sıralamasında ilk onda, yedi limanı olan bir ülke. Salgının
başlangıç noktası olarak, fabrikaların ilk kapandığı ve tüm dünyaya sevkiyatların
azalmaya başladığı şubat 2020 itibarı ile başlayan konteyner taşımacılığındaki
düşüş, mayıs ayına kadar keskin bir dip yaparak devam etti. Haziran 2020
itibarı ile konteyner taşımacılığının da artmaya başladığını görüyoruz.
Konteyner limanlarındaki iş İhracat siparişlerindeki artışı endeksler
aracılığıyla görmemizi sağlıyor.
Toparlanma süreci olarak görülen 3.çeyrekle birlikte denizyolu ve havayolu
kargo taşımacılığı rakamları normalleşmekle birlikte sonbaharda beklenen mevsimsel
influanze (grip) beraberinde yaşanacak Covid-19 ikinci dalgası yeniden
ticaretin önüne set çekebilir.
OECD Ülkeleri 2020 Büyüme Rakamları
OECD ülkeleri için 2020 yılı büyüme tahminleri iki senaryoya dayanıyor.
Sütunların kırmızı alanı, salgının kontrol altına alındığı, ikinci bir dalganın
yaşanmadığı iyi durum senaryosuna istinaden öngörülen küçülme oranı. Bordo
kısım ise, pandemide ikinci dalga, vaka artışı durumunda yaşanacak ekstra küçülmeyi
temsil ediyor.
OECD ülkeleri arasında en çok daralan ekonomi İspanya ve en az küçülen
ekonominin Güney Kore olacağı öngörülüyor.
- İspanya ekonomisi için beklenen küçülme oranı, iyi durum senaryosunda .%-11,1 Kötü durumu senaryosunda ise %-14,4.
- Kore için beklenen küçülme salgının kontrol altına alınması durumunda %-1,2 ve işler kötüye giderse maksimum %-2,5 olarak öngörülüyor.
- Türkiye için iyi ve kötü durum senaryolarına göre Türkiye ekonomisinde 2020 yılında görülecek küçülme %4,8 ila %8,1 arasında olması bekleniyor.
2021 Pandemi Devam Ederse Piyasalar Nasıl Etkilenecek
Sonbaharda beklenen ikinci dalga tehlikesi ve pek çok ülkede artarak devam
eden vaka sayıları nedeniyle, neredeyse herkes 2020’den
ümidini kesti. Peki 2021’de Covid-19 salgını bitecekmi? 2020 yılı sonunda veya
2021 yılında Coronavirüs aşısı bulunabilecekmi? İzolasyon, karantina, sosyal
mesafe kuralları ve aşı çalışmalarının yanı sıra, ülkeler kimi zaman
birbirinden farklı yöntemlerle de olsa, ortak bir hedef olarak Covid-19
salgınını durdurmanın yollarını arıyor.
Mevcut durumun analizi ve 2021’ide kapsayacak ekonomi ve sağlık
politikalarına dair, global ölçekte analizimiz aşağıdaki gibidir:
• Cari açığı ve dış borcu olan ülkelerde kriz piyasaları çok daha sert
etkiliyor. Bütçe açıkları hızla büyüyen ülkeler piyasayı ayakta tutmak için
para basıyor ancak uzun vadede bu durum devalüasyon ve yüksek enflasyon riski
barındırıyor.
• Aşı geliştirme baskısı altında olan ulusal sağlık
sistemleri için mali destek sağlarken aynı zamanda vatandaşlara
bakım ve koruma çabalarını finanse etmek, tüm dünyada sağlık harcamalarını
arttırıyor. Ücretsiz sağlık sigortası sunan devletler için finansman
sıkıntıları artacak. Ücretsiz sağlık sistemi olmayan
ülkelerde özellikle yoksul kesimde vaka artışı ve sosyal huzursuzluk
bu ülkelerde toplumsal olayların, gösteri ve şiddete dönüşerek artacağını
gösteriyor.
• Krizle baş etme yöntemlerinden biri kredi piyasalarını
destekleyerek, geliri düşen, zarar eden firmaların ekonomik faaliyetlerini
sürdürebilmeleri için, uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle
desteklenmesidir. Mali sıkıntı altındaki işletmelere yardımcı olan
para ve maliye politikalarının, hibe ve desteklerle yürütüldüğü genelde AB
ülkelerindeki özel firmalar en azından borç stoğunu arttırmıyor ancak Pandemi
sürecinin uzaması, gelişmiş ekonomilerinde limitlerini zorlayacak.
• Ekonomik faaliyeti canlandırmak için uygulanan maliye politikaları,
kullanılan yöntemlere de bağlı olarak farklı tüketici davranışlarına sebep
olabilir. ABD’de işsiz kalan vatandaşlara sunulan karşılıksız devlet çekleri,
gündelik alışverişlerin devamını sağladı ve hızlı tüketim mallarına dayalı
piyasaların canlı kalmasını sağladı ancak devlet yardımlarının kesilmesi ve işsizlik
rakamlarının artmaya devam etmesiyle birlikte, tüketici harcamaları düşüşe
geçti. Dünyanın pek çok ülkesinde halk mevcut gelirlerini ve tasarruflarını, altın
gibi emtialara yatırmakta. Sadece tüketici harcamaları değil, ticari faaliyetlere
katılım, iş kurma, konut gibi alanlara yatırımlar düşüyor.
• Merkez bankaları ve para otoritelerinin, piyasaları istikrara kavuşturma
amacıyla yaptıkları müdahaleler, piyasaların geleneksel fiyatlama riski ve
sermaye tahsisi işlevlerini yerine getirme kabiliyetini tehlikeye atmakta. Bazı
devletler likiditeyi garanti altına almak için borç ve şirket tahvil
piyasalarına müdahale etmekte.
• Sağlık sistemi ve ekonomi çerçevesinde yaşanan sıkıntılar, aynı ülke
içinde bile, bölgesel olarak farklılık göstermekte. Bölgesel yönetimler, yerel
idareler, yerel şirketler ve mahalli işletmelere dair, alışık olduğumuz ulusal
mali ve para politikalarının dışında, yerel gelişmelere paralel müdahale,
teşvik ve yardım mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmekte.
• Politikacılar, finans ve emtia piyasası yöneticileri ikinci bir enfeksiyon
dalgası olmayacağı varsayılarak, 2020'nin üçüncü çeyreğinden başlayarak küresel
ekonominin toparlanacağından umutlular. Bununla birlikte, yeni bir dalga
yaşanmasa dahi, salgının küresel ekonomik büyümeye etkilerinin daha uzun
vadeli, 2021 sonuna kadar süreceği tahmin ediliyor.
• Sağlık krizi etkili bir aşı ortaya çıkmadan sona ermeyecek gibi gözüküyor.
Ekonomik kriz çoğu ekonomistin varsaydığından daha uzun süre ve iniş çıkış
grafikleri ile devam edebilir ve politikacılar, krizin artış ve düşüş
dönemlerinde yaşanacak senaryoları göz önüne alarak, uzun vadeli ve revize
edilebilir mali ve parasal politikalar geliştirmelidirler.
• Ek önlemler, hane halkının, ücretli çalışanların, küçük işletmelerin ve
büyük firmaların, yerel yönetimlerin, rekabet gereksinimlerini dengelemek
zorunda kalabilir. Pek çok ülke sosyal mesafe kurallarını ve çeşitli
kısıtlamaları yeniden uygulamak ve yeni teyit edilmiş COVID-19 vakalarındaki
artıştan dolayı açılmaya başlayan işletmeleri kapatmak zorunda kalabilir.
Dünya Emtia Ticaret Hacmi ve 2021 Yılı Ekonomik Büyüme Tahminleri
2020
yılının İkinci çeyreğine ait mevcut ticaret verilerinin ışığında, İlk yarıya
bakarak yılın kalan yarısı için küresel ölçekte ekonomik tahminler yapılıyor.
Covid‑19 salgını sebebiyle, seyahat
ve ulaşım üzerindeki katı sosyal mesafe önlemleri ve kısıtlamaları, Nisan ve
Mayıs aylarında çoğu ülkede tam olarak yürürlükteydi. Haziran ayı ile birlikte
Avrupa başta olmak üzere Asya ve ABD’de gevşemeler başladı. Bu gelişmeler,
birlikte ele alındığında ticaretin muhtemelen 2020'nin ikinci çeyreğinde dibe
vurmuş olabileceğini düşündüren çeşitli ekonomik göstergelere yansımaktadır.
2021’e
dair iki senaryo var. Bu senaryo 2020 yılının 3. ve 4. çeyreğinde yaşanabilecek
ikinci dalga salgın ihtimalinin yanı sıra, 2020 sonu veya 2021 yılı ilk
yarısında bulunacak ve dünya genelinde kullanıma sunulabilecek ölçüde
üretilebilecek bir aşının bulunma ihtimaline dayanıyor.
İyimser
senaryoya göre salgın 2020 ikinci yarısında kontrol altında seyredecek, tedavi
yöntemleri geliştirilecek. En geç 2021 baharında aşı üretilecek ve vaka
sayıları hızla düşecek. Bu senaryoya göre 2021 yılı sonunda dünya ekonomisi %5
büyüme gösterecek.
Kötümser
senaryoya göre. 2021 sonbaharı Avrupa, ABD ve Asya'nın gelişmiş ülkelerinde
ikinci dalga yaşanabilir. Aşı çalışmaları sonuç vermeyebilir veya beklendiği
kadar etkili ve ucuz bir aşı geliştirilemeyebilir. Unutulmamalı ki, global
ticaretin canlanması için, bulunacak tedavi yönteminin tüm dünya genelinde
uygulanabilecek kadar ekonomik olması gerekiyor. kötümser senaryoya göre 2021
sonundaki beklenti başabaş noktaya gelmek yani büyüme beklentisi sıfır.
Salgının
kontrolü ve aşı çalışmalarının yanı sıra, parasal, maliye ve ticaret
politikalarının doğru belirlenmesi, hem ülke bazında hem de küresel bazda
ekonominin toparlanma hızının artmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Sadece 2021 değil, 2022 için de,
küresel ekonominin gidişatına dair beklentiler belirsizliğini koruyor. Dünya
Bankası, OECD ve IMF, küresel ticaret ve GSYİH'da yaşanan ve yaşanabilecek
düşüşe ilişkin veriler ve tahminleri içeren tablolar yayınlıyor. Tüm bu
kuruluşların global ekonominin gidişatına dair beklentileri, DTÖ'nün 2020 ilk
yarı rakamları ışında hazırladığı yıl sonu ve 2021’e ilişkin öngörüleri ile kesişen
noktalara sahip ancak olumsuz beklentiler ağır basıyor.
Dünya
Bankası'nın son tahmini, 2020'de küresel üretimin % 5,2 oranında azalacağı. Bu
tahmin WTO'nun iyimser ve kötümser tahminlerine göre hazırlanan grafikteki aralığı
ortalıyor. Ticaret projeksiyonları DTÖ'nün iyimser senaryosuyla kabaca uyumlu
kalsa da, diğer uluslararası kuruluşların 2020 için GSYİH tahminleri DTÖ
beklentilerinden daha kötümser.
Pandemi Döneminde Otomotiv Sanayi
Otomobil gibi dayanıklı tüketim
mallarına dair satışlar Pandeminin tırmanmaya başladığı yılın ilk çeyreğinde
keskin bir şekilde düştü. 2020 Ocak ayında Çin’de, Şubat mart aylarında ise
dünyanın geri kalanında otomotiv fabrikaları ardı ardına kapandı. Mayıs ayı ile
birlikte işyerlerinin açılması, izolasyon tedbirlerinin gevşetilmesi ile
birlikte, otomobil satışlarında toparlanma başladı.
Her ne
kadar evden çalışma, uzaktan eğitim gibi yöntemler yaygınlaşsa da, sosyal
mesafe kuralları, toplu ulaşımda yaşanan risk gibi faktörlerden dolayı kişisel
araç kullanımı ve buna paralel otomobil satışları arttı. Çin'deki otomobil
satışları, Şubat ayında %79 düşmüştü, mayıs ayında yıllık %5’lik bir orana isabet
eden bir artış yaşandı. Batı Avrupa ve ABD’de otomobil satışları, 2021
yılına kıyasla mayıs ayında hala eksideydi. Otomotiv sektörünün yanı sıra artan
dayanıklı tüketim malları alımları, AB ve ABD ekonomisinin pozitif sinyalleri.
Pandemi Döneminde Evden Çalışma ve Tüketici Elektroniği Satışları
Tüketici
elektroniği satışları şimdiye kadar beklenenden daha iyi gerçekleşti ve bu
ürünlerin uluslararası ticaretini destekledi . Örneğin, Çin'in gümrük istatistiklerine göre, ülkenin
bilgisayarlar da dahil olmak üzere otomatik bilgi işlem makineleri ihracatı
Nisan ayında, bir önceki aya göre %30 artış gösterdi.
Pandemi sürecinde evden
çalışma sistemi pek çok iş dalında rağbet gördü. Özellikle eğitim sistemi,
bankacılık, haberleşme gibi sektörler dünya genelinde evden çalışma, esnek
çalışma gibi yöntemler uygulamaya başladı. Evden çalışmayı kolaylaştıran
bilgisayar ve bilgi teknolojisi hizmetlerine yönelik ürünlerin satışında
gerçekleşen artışın temel sebebi budur.
YORUM